Hellespont Turizm

21 Ocak 2016 Perşembe


BALKANLAR GEZİ NOTLARI




Sarp ve ormanlık sıradağ anlamını taşıyan Balkanlar kelimesi, ismini taşıyan bölgeye de aynı doğal özellikleri tüm güzelliğiyle yansıtmış gibidir. Yakın geçmişinde yaşadığı iç karışıklıkları Adriyatik Denizi'nin tüm güzelliğiyle unutturmaya çalışır misafirlerine ve özellikle de kendi halkına...

Geçmiş zaman olur ki...
Bölge tarihine göz atıldığında çokça savaş ve karışıklık görülebilir. Bu savaşların hüzünlü izlerini hala şehrin yapılarında görmek mümkün. Buna rağmen görkemli Orta Çağ yapıları da her an karşınıza çıkabilir.Dubrovnik ve Budva'da görebileceğiniz eski şehir bölgeleri veya Saraybosna'daki camiler size fikir verebilir.

Bölgeye dair... 
Balkanlar Mutfağı oldukça zengin bir çeşitliliğe sahiptir. Özellikle Boşnak ve Makedon mutfakları böreklerinden farklı tatlar sunan çorbalarına kadar leziz alternatifler sunar. 

Bölge iklimi ise Türkiye ile benzerlik gösterir. Yazların ve sonbaharların sıcak ve yağışsız geçtiği iklimiyle yaz aylarında tercih edilen bölge yoğun kar yağışının olduğu kış aylarında daha sakin günler geçirir.
Neler yapmalı?
Bölge aynı anda birçok ülkeyi keşfetme şansı sunar ziyaretçilerine. Dubrovnik'te başlayan gün, Budva'da devam ederek Saraybosna'da sona erebilir. Boşnak Böreği ya da Papalina Balığı gibi yerel tatlar denenebilir.


BALKANLARI GÖRMEK İÇİN 5 NEDEN !!!



Son yılların gözde rotalarında olan Balkan ülkelerini görmek için pek çok neden sayabiliriz sizlere , lakin bunu 5 tane ile sınırlandırmamız gerekir ise ;


1. Tarihi Zenginlikleri
Balkanlar, Avrupa’nın tarih açısından en zengin coğrafyalarının başında geliyor. Yüzyıllar boyunca Romalılar, Slavlar, Yunanlılar, Türkler gibi her biri bölgenin karakterini etkileyen farklı kültürleri ağırlamış toprakları üzerinde. Bugün ise eskiden Yugoslavya’yı oluşturan farklı ülkelere ev sahipliği yapıyor. Yakın tarihine kadar uzanan savaşların acı ve hüzün dolu yansımaları da mevcut. Bu kadar zengin bir kültürel mirasa sahip Balkanları dolaşırken köprüden ibadet yapılarına, evlerden çarşılara karşınıza çıkan her eserde bu çeşitliliğin izlerini göreceksiniz. Bosna Hersek, Kosova, Sırbistan ve Makedonya tarih meraklılarını nadide eserlerle tanıştıracak!


2. Ucuz Olması
Balkanlar ve Doğu Avrupa’nın geneli, Batı Avrupa ülkelerine göre çok daha makul fiyatlarla karşılayacak sizleri. Balkan ülkelerinin çoğunda Paris ya da Londra’da geçireceğiniz bir gününüzde harcadığınızdan daha az döviz harcamanız mümkün. Bulgaristan, Bosna Hersek, Makedonya, Sırbistan… Hangisine giderseniz gidin konaklama seçeneklerinden yemeğe, alışverişten ulaşıma kadar ekonomik seçenekler sizi bekliyor olacak.

3. Doğal Güzellikleri
İster yemyeşil bir orman, ister masmavi sulara açılan birbirinden çekici kumsallar… Bir tatilde doğadan bekleyeceğiniz pek çok güzelliği dengeli bir şekilde toprakları üzerine dağıtmış Balkanlar… Eğer deniz kenarında vakit geçirmek isterseniz, Dubrovnik ve Karadağ gibi Adriyatik Denizi’nin muhteşem sularına açılan kıyılarına yönelebilirsiniz. Dağlar, ovalar, nehirler ve yemyeşil ormanlarla tanışmak isterseniz Balkan köylerine doğru yol alabilirsiniz.

4. Lezzetli Mutfağı
Balkanlar’ın zengin kültürel geçmişinin yansımalarını mutfağında da görmek mümkün. Türk, Yunan, İtalyan, Macar mutfaklarının ve Akdeniz’den yansımalarının Balkanlar’ın lezzet yolculuğunda etkisi biliniyor. Balkanlarda yiyeceklerin çok lezzetli olmasında bu coğrafyaya cömert davranan doğanın da payı büyük. Et seviyorsanız Balkan mutfağı sizi mutlu edecektir. Hamur işleri de oldukça fazla yer tutuyor burada… Balkanlar’a gitmişken isli et, Arnavut ciğeri, Boşnak böreğinin tadına bakmadan dönmeyin deriz. Tabii sütlü tatlılar da listenizde mutlaka yer tutmalı, özellikle de Arnavutluk’ta tadına bakabileceğiniz trileçe’yi es geçmeyin!

5. Kültürümüze Olan Yakınlığı
Osmanlı Dönemi’nden kalan misafirperverlik anlayışı, Balkanlar’da hala hüküm sürmektedir. İnsanların sizi sıcak karşılayacaklarını ve yardımsever olduklarını fark edip mutlu olacaksınız. Diğer taraftan insanlar arası iletişim yüksek ve sosyal hayat oldukça hareketli.


YAPMADAN DÖNME !!!

SELANİK:

Atatürk evi ve müzesini görmeden , Beyaz kuleden manzarayı izlemeden ,Kavala kurabiyesi almadan , lezzetli Yunan yemekleri eşliğinde meşhur taverna eğlencesi yapmadan dönme.

BİTOLA :

Atatürk’ün eğitim gördüğü, günümüzde müze olarak kullanılan Manastır Askeri İdadisini, saat kulesini, Haydar Kadı Camiini, 2. Philip heykelini, nehir kenarı boyunca bulunan tarihi binaları, kapalı çarşısını görmeden dönme. 


OHRİD  :

Ohrid gölünde gezinti yapmadan ,Kaleye çıkıp müthiş manzarayı izlemeden ,Eski şehirde dolaşmadan,Eski çarşıda incileri incelemeden ve eğlenceli ,göl manzaralı bir restoranda Makedon gecesi geçirmeden dönme.

BUDVA :

Eski şehir )Stari Grad) bölümden sokaklarda yürümeden ,Dans eden kız figürü önünde resim çektirmeden ,St. Stefan adasına karşı fotoğraf çektirmeden , ve balık ürünleri yemeden dönme.

DUBROVNİK:

Eski şehir bölümünü adım adım gezmeden ,Antik Şehir Surları’nda (Ancient City Walls) Dubrovnik'in eşssiz manzarasını seyretmeden ve UNESCO tarih mirası olan bu şehri doyasıya hissetmeden,hediyelik eşya almadan dönme.


MOSTAR,SARAYBOSNA : 

Mostar: Mostar Köprüsünü, Neretva nehrini, eski çarşıyı görmeden dönme. Mostar’ın sokaklarında kaybolabilir, harika Boşnak böreğinin ve Cevapi’nin tadına varabilirsiniz.
Saraybosna: Umut tünelini, Ferhadija caddesini, Başçarşıyı, Gazi Hüsrev Bey camiisini, Katolik ve Ortodoks katedrali – kilisesini, Latin köprüsünü, müzik köşkünü, Aşkenaz sinagogunu, Avusturya – Macaristan mimarisine sahip binaları görmeden dönme.

BELGRAD :

Kalemeydan parkını, Belgrad Kalesini, Victor anıtını, Knez Mihailova caddesini, Taşmeydan’ı, St. Mark Kilisesi’ni, Ada Ciganlija’yı, Nikola Tesla Müzesi’ni, St. Sava Kilisesini, meclis binasını, Zemun’u görmeden,Motriz'de dondurma yemeden ,Skardarlija sokağında yürüyüp  yemek yemeden dönme.


ÜSKÜP : 

 Üsküp kalesinden şehir manzarasını seyret. Makedonya Meydanı’ndaki Büyük İskender Heykelini, Taş Köprü’yü, Türk çarşısını, Vardar nehri çevresindeki parkları, botanik bahçesini, Rahibe Teresa’nın evini görmeden dönme. Üsküp Köftesinin mutlaka tadına bak daha sonra meydan da demleme Türk çayını yudumla.

SOFYA  :

Ülkenin birçok kentinde, Osmanlı’dan izler var. Sofya'da bu izleri sürmeden,
UNESCO’nun dünya mirası listesine giren Rila Manastırı’nı görmeden,
Sofya’nın adını aldığı St.Sophia heykelini, Bilimler Akademisi’ni, Özgürlük Parkı’nı, Aleksander Nevski Kilisesini ve Osmanlı Camilerini ziyaret etmeden,
Melnik’te üretilen şaraplardan tadıp, mahzenlerine inmeden dönmeyin.



BALKAN TURLARI İÇİN DETAYLI BİLGİ :http://www.hellesponttur.com/tur-detay.asp?id=22#.VqDHg_mLTIU

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder